Yıllık İzin Ücreti ve Kıdem Avansı Vergisel Açıdan Nasıl Değerlendirilir?

Kullanılmayan Yıllık İzin Ücretleri Nedir?
4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışanlar, en az bir yıl çalışmış olmak koşuluyla yıllık ücretli izin hakkı kazanır. Bu izin, çalışanın isteğine bağlı olarak kullanılamaz; işverenin izni ve yasal zorunluluk çerçevesinde kullandırılması gerekir.
Ancak bazı durumlarda, çalışan hak ettiği izni kullanamadan işten ayrılır. Bu durumda kullanılmayan yıllık izin süresine ilişkin ücret, işçinin son brüt maaşı üzerinden hesaplanarak kendisine ödenir.
Vergi ve SGK Açısından Yıllık İzin Ücretinin Değerlendirilmesi
Yıllık izin ücreti ödemesi, iş akdi sona erdikten sonra yapıldığı için;
Damga vergisine tabidir.
Gelir vergisine tabidir.
SGK primi kesintisine tabi değildir.
Bu ödeme, işverenin bordrosunda "işten çıkış sonrası yapılan yıllık izin ücreti ödemesi" olarak gösterilmeli ve ilgili vergisel kesintiler yasal süresinde beyan edilmelidir.
Yargıtay Uygulamaları
Yargıtay kararlarında, işverenin yıllık izni kullandırma yükümlülüğü vurgulanmakta ve çalışanın bu haktan feragat edemeyeceği ifade edilmektedir. Bu nedenle iş sözleşmesinde “izin hakkından vazgeçtiğine” dair hükümlerin hukuki geçerliliği bulunmamaktadır.
Kıdem Tazminatı Avansları Nedir?
Kıdem tazminatı, iş akdinin belirli nedenlerle sona ermesi halinde işçiye yapılan toplu ödemedir. Ancak uygulamada bazı işverenler, ileride doğacak kıdem tazminatını önceden "avans" olarak ödemektedir.
Örnek: 10 yıl çalışmış bir işçiye, iş akdi devam ederken 5 yıllık kıdem tazminatı karşılığı avans ödenmesi.
Vergi Mevzuatında Kıdem Tazminatı Avansının Yeri
Kıdem tazminatı, Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca belli şartlarla gelir vergisinden istisnadır. Ancak;
İş akdi sona ermeden yapılan kıdem tazminatı ödemeleri, istisna kapsamına girmez.
Bu tür ödemeler, ücret olarak değerlendirilir ve gelir vergisi ile SGK primine tabidir.
Yani “avans” adı altında yapılsa bile, ödemeye konu tutarın vergiye tabi olması gerekir.
Muhasebe ve Beyan Açısından Dikkat Edilecekler
Kıdem tazminatı avansı ödemesi, bordroda ücret ödemesi gibi gösterilmeli ve tüm vergisel yükümlülükleri yerine getirilmelidir.
İş akdi sona erdiğinde, daha önce ödenmiş avans düşülerek eksik kalan tutar net olarak hesaplanmalıdır.
Avans adı altında yapılan kıdem tazminatı ödemeleri, vergi incelemelerinde riskli kabul edilebilir.
Yargıtay Kararları Ne Diyor?
Yargıtay, kıdem tazminatı avansı konusunda net bir yaklaşım sergilemiştir:
İşçiye yapılan bu tür ödemelerin, iş akdi sona ermediği sürece kıdem tazminatı olarak değerlendirilemeyeceği,
Ve bu ödemelerin iade istenemeyecekse, hukuken tazminat sayılacağı yönünde kararlar vermiştir.
Bu da işveren açısından vergisel ve hukuki sorumluluğu artıran bir unsurdur.
Öneriler: İşveren ve Mali Müşavirler İçin Uygulama Rehberi
Kullanılmayan yıllık izinlerin kayıt altına alınması ve zamanında kullandırılması önerilir.
İşten ayrılan personel için izin ücreti hesaplamalarında brüt ücret esas alınmalı, SGK ve vergi kuralları dikkate alınmalıdır.
Kıdem tazminatı ödemeleri, ancak iş akdinin feshedilmesi sonrası yapılmalı, avans ödemelerinden kaçınılmalıdır.
Muhasebe kayıtlarında bu ödemeler, net ayrımlarla gösterilmeli ve beyan hatalarından kaçınılmalıdır.
Sonuç: Vergisel Risklerden Kaçınmak İçin Dikkatli Olun
Hem kullanılmayan yıllık izin ücretleri hem de kıdem tazminatı avansları, işletmelerin sıklıkla karşılaştığı ve dikkatli yönetilmesi gereken ödeme kalemleridir. Bu tür ödemelerin vergi, SGK ve iş hukuku açısından doğru şekilde değerlendirilmesi; hem işletmelerin ceza riskini azaltır hem de iş ilişkilerinde şeffaflık sağlar.
Uygulamalarda kararsız kalınan durumlarda, iş hukuku uzmanı ve mali müşavir desteğiyle hareket etmek en sağlıklı yoldur.
SSS – Sıkça Sorulan Sorular
Yıllık izin ücretinde SGK primi ödenir mi?
Hayır. İşten ayrıldıktan sonra ödenen yıllık izin ücretlerinde SGK primi kesintisi yapılmaz.
Kıdem tazminatı avansı vergiye tabi mi?
Evet. İş akdi sona ermeden yapılan kıdem tazminatı ödemeleri, vergiye tabidir.
İzin haklarından işçi vazgeçebilir mi?
Hayır. Yıllık izin, işçinin vazgeçemeyeceği anayasal bir haktır.