Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası Nasıl Uygulanır?

İstisnanın Yasal Dayanağı ve Amacı
Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışından elde ettikleri kazancın %50’si kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur. İstisnanın amacı, şirketlerin varlıklarını satarak elde ettikleri fonları yeniden yatırıma yönlendirmelerini teşvik etmektir.
Hangi Varlıklar Kapsama Girer?
İstisna uygulamasında kapsama giren taşınmazlar; arsa, arazi, bina gibi gayrimenkul niteliğindeki varlıklardır. İştirak hisseleri ise bağlı ortaklık, iştirak veya iştirakin iştiraki niteliğindeki şirketlerin hisseleri olabilir. Ancak dikkat edilmesi gereken temel nokta, bu varlıkların en az iki tam yıl süreyle aktiflerde kayıtlı olması zorunluluğudur.
Uygulama Şartları Nelerdir?
Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası uygulanırken bazı önemli koşulların sağlanması gerekir:
Satışa konu varlık en az iki yıl süreyle kurum aktifinde bulunmalıdır.
Satıştan elde edilen kazancın %50’si, beyanname üzerinde “diğer indirimler” satırında gösterilerek istisna konusu yapılır.
Satış kazancı beş yıl süreyle pasifte özel bir fon hesabında tutulmalıdır.
Elde edilen kazanç beş yıl içinde sermayeye ilave dışında başka bir şekilde tasarruf edilirse istisna bozulur.
Satış Bedelinin Tahsilatı ve Süreç Yönetimi
Satış bedelinin tamamının veya bir kısmının tahsil edilmemiş olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmez. Ancak bedelin tahsilinde ciddi gecikmeler olması durumunda, vergi dairelerinin özel dikkat gösterebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, satış bedelinin rayiç değerden uzak olmaması ve işlemde muvazaa bulunmaması gerekir.
İstisnanın Uygulanmadığı Durumlar
Bazı durumlarda, satış kazancı istisnasından yararlanmak mümkün değildir. Örneğin:
Alım-satım faaliyeti kapsamında elde tutulan gayrimenkuller bu kapsamda değerlendirilmez.
Finansal kiralama şirketlerinin aktifindeki kiraya verilmiş taşınmazlar genellikle bu istisnadan yararlanamaz.
Satışın ilişkili kişiler arasında olması ve piyasa rayicinden farklı değerlerle yapılması durumunda vergi idaresi işlemi eleştirebilir.
Mali Müşavirler İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Mali müşavirlerin, bu istisnayı uygularken özellikle aktif süre kontrolü, pasif hesap takibi ve beyannameye doğru yansıtma konularında hassas davranmaları gerekir. Ayrıca istisnaya konu kazanç ile ilgili tüm belgelerin (değerleme raporu, satış sözleşmesi, tahsilat belgeleri) eksiksiz şekilde dosyalanması tavsiye edilir. Çünkü olası bir vergi incelemesinde bu belgeler istisnanın dayanağı olarak aranacaktır.
Sonuç: Vergisel Avantaj, Dikkatli Uygulama Gerektirir
Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası, şirketlerin nakit ihtiyaçlarını karşılarken vergi yükünü azaltan önemli bir avantaj sağlar. Ancak bu avantajın sürdürülebilir olması için ilgili mevzuat hükümlerine titizlikle uyulmalı ve istisnanın tüm koşulları sağlanmalıdır. Mali müşavirlerin bu süreci dikkatle yönetmeleri, şirketlerin olası bir vergi riskinden korunmasında kilit rol oynar.