Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına Sağlanan Vergi İstisnası (Geçici 14. Madde)

Geçici 14. Madde Neyi Düzenliyor?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen Geçici 14. madde, kurumların bilançolarında yer alan döviz varlıklarını TL’ye çevirmeleri halinde, bu işlemlerden doğacak kur farkı gelirleri ve faiz/kâr payı gelirlerinin kurumlar vergisinden istisna edilmesini öngörmektedir. Bu düzenleme, ilk olarak 2021 yılında uygulanmaya başlandı ve yürürlük süresi birkaç kez uzatıldı.

Hangi Gelirler İstisnaya Tabi?

Kur korumalı mevduat vergi istisnası kapsamında aşağıdaki gelir unsurları kurumlar vergisinden muaf tutulur:

  • TL’ye çevrilen yabancı paraların dönüşüm tarihindeki değerlemesi ile bilançoda kayıtlı değer arasındaki kur farkı kazancı,

  • Açılan KKM hesabından elde edilen faiz ve kâr payı,

  • Dönem sonunda oluşan kur farkı gelirleri,

  • Dönüşüm sonrası vadesi gelen hesaplarda devam eden kur farkı kazançları.

Bu istisna yalnızca dövizden TL'ye dönüşüm yapılan durumlarda geçerlidir. Doğrudan TL cinsinden açılan KKM hesapları bu kapsamda değerlendirilmez.

Uygulama Şartları ve Süre Sınırlaması

Kur korumalı mevduat vergi istisnasından faydalanabilmek için kurumların:

  • Döviz cinsinden mevcut varlıklarını TL’ye çevirmeleri,

  • Bu dönüşümün Merkez Bankası’nın belirlediği kur üzerinden yapılması,

  • TL’ye çevrilen tutarlarla en fazla 3 ay içinde KKM hesabı açmaları gerekir.

İstisna uygulaması başlangıçta belirli tarihler için öngörülmüş olsa da, Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemelerle süreler uzatılmış ve uygulama kapsamı genişletilmiştir. En güncel uygulama süresi ve kapsam bilgisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğleri üzerinden takip edilmelidir.

Mali Müşavirler İçin Uygulama Notları

Mali müşavirler açısından kur korumalı mevduat vergi istisnası uygulaması yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

  • Kur farkı gelirlerinin geçici vergi beyannamesinde istisna kazançlar satırına doğru şekilde yazılması,

  • TL’ye çevrim işlemlerine ait dekont ve banka yazılarının dosyada saklanması,

  • Hesap açılış ve vade tarihleriyle istisna süresinin uyumlu olması,

  • Dönem sonunda yapılan değerlemelerde tekrar kur farkı kazancı oluşuyorsa, bu kazancın da kapsama girip girmediğinin analiz edilmesi.

Ayrıca, geçmiş dönemlerde istisnadan yararlanılan tutarların mali kayıtlarla tutarlılığı da vergi incelemelerinde kontrol edilen unsurlar arasındadır.

İstisnanın Ekonomik Etkisi ve Değerlendirme

Kur korumalı mevduat sistemi, yalnızca bireyleri değil, kurumları da döviz riskine karşı koruyan bir finansal enstrüman haline gelmiştir. Sağlanan kurumlar vergisi istisnası, şirketlerin bilançolarında oluşabilecek olası kur zararlarını dengeleme ve TL’ye geçişi teşvik etme amacını taşımaktadır. Bu durum, finansal istikrarın korunmasına da katkı sağlar.

Sonuç: Avantajlı Ama Kurallara Bağlı Bir Uygulama

Kur korumalı mevduat vergi istisnası, şirketlerin döviz varlıklarını Türk Lirası’na çevirerek hem vergi avantajı elde etmelerini hem de kur riskini minimize etmelerini sağlayan stratejik bir düzenlemedir. Ancak bu avantajdan doğru şekilde yararlanmak için mevzuata hâkim olmak, süreleri takip etmek ve belgeleri eksiksiz şekilde muhafaza etmek şarttır.

Diğer Makaleler