Enflasyon Muhasebesi Uygulama Sürecinde Yapılan En Sık 5 Hata

Enflasyon Muhasebesi Geri Döndü, Hatalar da Gündemde
Yüksek enflasyon ortamı, finansal tabloların gerçeği yansıtmamasına neden olduğunda devreye enflasyon muhasebesi girer. Türkiye’de 2004'te uygulandıktan sonra uzun süre gündemden çıkan bu teknik, 2023 sonunda yeniden zorunlu hale geldi ve 2025 yılında da uygulama kapsamını koruyor. Ancak şirketler için bu dönüşüm, birçok teknik hata ve yoruma açık alan yaratıyor. Özellikle mali müşavirler ve denetçiler açısından bu süreç, dikkatle yönetilmesi gereken bir risk alanı.
1. Yeniden Değerleme ile Enflasyon Muhasebesinin Karıştırılması
En çok yapılan hata, yeniden değerleme düzenlemeleri ile enflasyon düzeltmesini karıştırmak. Oysa VUK Geçici 33. maddeye göre yapılan yeniden değerleme işlemleri, sadece sabit kıymetleri kapsarken; enflasyon muhasebesi tüm bilançoyu ve gelir tablosunu kapsar. Bu farkın göz ardı edilmesi, çift düzeltme yapılmasına ve vergi matrahının hatalı oluşmasına yol açabilir.
2. Düzeltme Kapsamının Yanlış Belirlenmesi
Enflasyon muhasebesi, belirli hesap kalemlerinin düzeltmesini gerektirir. Ancak uygulamada, bazı firmalar öz kaynak kalemleri, geçmiş yıl kârları, sabit kıymetler ya da borç ve alacakların düzeltme kapsamı dışında bırakılması gibi ciddi hatalar yapabiliyor. Bu da tabloların gerçeği yansıtmamasına ve denetim sürecinde sorun çıkmasına neden oluyor.
3. Endeks Dönemi ve Oranlarının Yanlış Seçilmesi
TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE endekslerinin doğru dönemle eşleştirilmemesi, yapılan düzeltmenin geçersiz sayılmasına sebep olabilir. Özellikle 2004 öncesi varlıklarda, düzeltme katsayısı başlangıç yılına göre belirlenmeli; 2004 sonrası varlıklarda ise iktisap tarihine göre hesaplama yapılmalıdır.
4. Vergisel Etkilerin İhmal Edilmesi
Düzeltme sonrası oluşan farkların kurumlar vergisi matrahına etkisi hesaplanırken, geçici vergi dönemleriyle tam yıl uygulamalarının ayrımı doğru yapılmalıdır. Ayrıca, düzeltme kazançlarının beyan edilmesi gereken durumlar gözden kaçırılırsa, ileride vergi incelemesi sırasında telafi edilmesi güç sonuçlar doğabilir.
5. Belgelerin Yetersizliği ve Kayıtların Dağınıklığı
Yapılan düzeltmelere ilişkin dayanak belgelerin eksikliği, hesaplamaların çalışma kağıtlarında gösterilmemesi ve noter onaylı defterlerde gerekli kayıtların yer almaması, hem denetim sürecinde hem de ileride yapılacak vergi incelemelerinde büyük sorunlara yol açabilir. Enflasyon düzeltmesi yalnızca hesap işi değil; aynı zamanda belgelendirme disiplinidir.
Sonuç:
Enflasyon muhasebesi, sadece hesaplama değil; yorum, öngörü, belge düzeni ve raporlama bütünüdür. Bu nedenle mali müşavirler, sadece mevzuatı bilmekle kalmamalı, aynı zamanda finansal tablo okuryazarlığı ve vergi stratejisi konusunda da yetkin olmalıdır. 2025 yılı boyunca uygulamanın gözetiminde artan vergi denetimleri ve bağımsız denetim süreçleri dikkate alındığında, enflasyon muhasebesi artık her işletme için denetimle doğrudan bağlantılı kritik bir alan haline gelmiştir.