E-Defter Uygulaması İle “Defter Gizleme” Suçu Vergi Usul Kanunundan (Neden) İlga Edilmelidir

1.) Giriş
213 sayılı vergi usul kanunu kapsamında defter gizleme suçu ile kaçakçılık hükümleri 359’uncu maddede şu şekilde tanımlanmıştır;
“...Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, hakkında 18 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. ...”
İnceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir.
Çalışmamızda, elektronik defterin tamamen kağıt defter yerine geçtiği,
Gelir idaresine gönderilen elektronik defterin zaten idarenin uhdesinde olması sebebiyle vergi incelemesine sunmama ya da gizleme kastının olmadığı,
Teknik olarak gizleme fiilinin ortadan kalktığı, konuları üzerinde durulacaktır.
2-)Vergi İncelemesi Kapsamında Defter İncelemesi
Vergiyi doğuran olayı ispatı vergi tekniği raporlarında ve vergi inceleme raporlarındaki en önemli konulardan biridir.
Sınırlı incelemelerde KDV yönünden yapılan araştırmalarda işlemlerin gerçek mahiyetinin saptamasının yapılmasının yanında ilgili alım ya da satım faturalarındaki KDV ‘nin deftere kaydedilmesi şartı bulunmaktadır.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Vergi İndirimi başlıklı 29’uncu maddesi ilgili bendi aşağıdaki gibidir,
“... İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir...”
Görüldüğü gibi yasal mevzuat gereği kanuni defterlere kaydedilmeyen KDV indirim konusu yapılamaz. Bu sebeple deftere kayıt hayati öneme sahip bir konudur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Re’sen Vergi Tarhı başlıklı 30’uncu maddesinde ise aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.
“...Bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse,...”
Görüldüğü gibi vergi inceleme yetkisi olmayanlara ibraz edilmeyen defterler var ise o yıla ait indirilecek KDV ‘nin tamamı resen tarh edilecek ve mükellefe vergi/ceza ihbarnamesi ile tebligat yapılacaktır.
Sonuç
1-)E-defter uygulamasına tamamen geçilmesi ile birlikte, kağıt defter uygulamasının uygulamadan kalkması dijitalleşme sürecinde mesleğimiz ve mükellefler için bir yukarı kırılma noktasıdır,
2-)Mükelleflerin Bakanlığın bağlı birimi olan Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilmesi ile defterlerini gizleme kastının ortadan kalktığı ortadadır,
3-)Defterlerin Bakanlığın hizmet birimi olan Vergi Denetim Kurulu’na inceleme elemanları tarafından doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bir otomasyonla istenebilecek olması nedeniyle artık defter gizleme fiilinin hukuki, ticari ve ekonomik hayatta yeri olmadığı kanaatindeyim,
4-)Yatırım ve iktisadi ortamının iyileştirilmesi bakımından defter gizeleme suçunun artık e-defter uygulaması ile mevzuatımızdan kaldırılması hukuki güvenlik ilkesine de uygun olacaktır,
5-)Hukuki olarak da belirttiğimiz gibi defter gizleme fiilinin 18 ay ile 5 yıl arasında cezai yargılaması bulunmaktadır. Bu tip hukuki olmayan mevzuat hükümlerinin de ilga edilerek, bir otomasyonla GİB ile VDK arasında bilgi akışı ile çok kolay çözülecek bir konu olduğu kanaatindeyim,
6-)VDK tarafından yayımlanan ama tam olarak uygulamaya konulmayan e-viz uygulaması da bunun bir adımıdır, ancak yeni de yeterli değildir.
7-)Ezcümle; E-Defterini GİB’e gönderen mükellefin defterini gizlediğinden hukuken ve vergi tekniği açısından bahsedilemez.
Kaynaklar:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu